![]() |
|
![]() 1. CİLTHadis Tarihi, Bazı Hadis Meseleleri, Hz. Peygamber'in İlmi Yayma Tedbirleri2. CİLTKur'ân ve Sünnete Sarılma, İtikaf', İhyâ'u'l-Mevat, Îlâ, İsim ve Künye, Kaplar, Ecel ve Emel, Ebeveyne İyilik3. CİLTBey(Alım Satım),Cimrilik,Bina, Tefsir4. CİLTKur'an'ın Tilaveti ve Kıraatı,Tevbe,Rüya, İflâs5.CİLTÖlümü Temenni, Teşekkür, Cihad, Cidal ve Mirâ, Hacc ve Umre6. CİLTHidane,Hased, Hırs, Haya, Hulk(Huy), Korku, Alemin Yaradılışı, Hilafet ve İmamet, Hul, Dua7. CİLTDiyetler, Borç ve Ödeme Âdabı, Zebâih (Kesimler),Dünyanın ve Yeryüzündeki Bazı Yerlerin Zemmedilmesi,Rahmet, Rıfk, Rehin, Riya, Zekât,Zinet8. CİLTSehavet ve Kerem, Sefer (Yolculuk) Âdâbı, Müsâbaka ve Atıcılık, Sual, Sihir ve Kehanet, İçecekler,Şirket, Şiir,Namaz,9. CİLTOruç, Sabır10. CİLTSıdk (Doğruluk), Sadaka ve Nafaka, Sıla-i Rahm, Sohbet, Mehir, Av, Allah'ın Sıfatları, Misafirlik (Ziyafet), , Taharet11. CİLTYiyecekler, Tıb ve Rukye, Talâk (Boşanma), Zıhâr, İlim, Af ve Mağfiret, Âzad Etme12. CİLTİddet ve İstibra, Ariyet, Umrâ ve Rukba, Gazveler,Kıskançlık,Gadab (Öfke), Gasb,Gıybet ve Nemine,Musiki ve Eğlence, Gadr (Vefasızlık), Fezâil13. CİLTFeraiz ve Mevaris (Miraslar), Fitneler Hevalar ve İhtilaflar, Kader14. CİLT, Kaza (Dava) ve Hüküm, Katl, Kısas, Kasâme, Mudarabe, Kıssalar, Kıyamet, Kesb (Kazanç), Yalan15. CİLTKebair, Libas (Giyecekler), Lukata (Bulutular), Lian, Lakît, Oyun ve Eğlence, Lanetleme ve Sövme, Mev'izeler, Muzaraa (Ziraî Ortaklık), Medh, Mizah ve Şakalaşma, Ölüm, Mescidler, Peygamberlik, Nikah16. CİLTNikah, Nezr (Adak, Niyet ve İhlas, Nasîhat ve Meşveret, Nifak, Yıldızlar, Hicretler, Hediye, Hibe, Vasiyet, Vaad, Vekâlet, Vakıf, Yemin, İlaveler, Taharet, Namaz, Ezan17. CİLTBu cild İbn Mace’nin Sünenine aittir. Mescidler ve Cemaatler, Namazı Eda ve Namazın Sünnetleri, Cenaze, Oruç, Zekat, Nikah (Evlenme), Talak, Kefaretler, Ticaretler, Ahkâm, Hibeler, Sadakalar, Rehinler, Şuf'a, Lukata (Buluntular), Köle Azad |
Hadis Ansiklopedisi | 4. CİLTSAFF SÛRESİـ1ـ عن عبداللَّه بن سم رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قالَ: ]كُنْتُ جَالِساً في نَفَرٍ مِنْ أصْحَابِ رسولِ اللَّهِ # يَتَذَاكَرُونَ. يَقُولُونَ: لَوْ نَعْلَمُ أىُّ ا‘عْمَالِ أحَبُّ إلى اللَّهِ تعالى لَعَمِلْنَاهُ؟ فَأنْزَلَ اللَّهُ تعالى: يَا أيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا َ تَفْعَلُونَ؟ اŒية فَخَرَجَ رسولُ اللَّه # فَقَرَأهَا عَلَيْنَا[. أخرجه الترمذى .1. (830) - Abdullah İbnu Selâm (radıyallahu anh) anlatıyor: "Kendi aralarında müzâkere eden bir grup Ashâbın arasında oturuyordum. "Keşke, diyorlardı Allah nazarında hangi amelin daha muteber olduğunu bilsek de onu yapsak." Bunun üzerine şu meâldeki ayet nazil oldu: "Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah'ı tesbih ve tenzih etmektedir. O, gâlib-i mutlaktır, yegane hüküm ve hikmet sahibidir. Ey imân edenler, yapamayacağınız şeyi niçin söylersiniz? Yapamayacağınızı söylemeniz, en şiddetli bir buğzu (davet etmiş olmak) bakımından Allah indinde büyüdü" (Saff, 1-3). Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) yanımıza gelerek vahyi okudu." [Tirmizî, Tefsir, (3306).] AÇIKLAMA: Âyet-i kerime yapamayacağını söyleyen, vâdedip de sonradan vazgeçip yerine getirmeyen kimseleri bu davranışlarından dolayı zecretmektedir. Selef büyükleri, bu âyetle istidlâl ederek, ahde vefanın mutlak bir vâcib olduğu hükmüne varmışlardır. Mev'ûd'e (yani vâdedilen şeye) azim terettüp etse de etmese de hüküm böyledir. İmam Mâlik, vaadedildiği zaman mev'ude azmedilmiş ise, buna vefanın vâcib olduğunu söylemiştir. Cumhur ise mutlak olarak vâcib olmadığına hükmetmiştir. Bunlar, âyet-i kerimenin, cihadın farz kılınmasını temenni ettikleri halde farz kılınınca bazılarının cihada katılmaktan kaçınmaları üzerine indiğine hamletmişlerdir. İbnu Abbâs (radıyallahu anh) der ki: "Mü'minlerden birçoğu, cihad farz olmazdan önce, "Allah, kendisine en sevgili amelin ne olduğunu bize bildirse de onu yapsak ne kadar sevineceğiz" demişlerdi. Allah da Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'ine en sevgili amelin kendisine şeksiz şüphesiz iman etmek, sonra da imana muhalefet eden isyan ehliyle cihad etmek olduğunu bildirdi. Ancak bunu mü'minlerden bir kısmı hoş bulmadı ve nefislerine ağır geldi. İşte bunun üzerine, "Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi niçin söylersiniz?" diye gelen vahiyle ayıplandılar. Âyetin iniş sebebiyle ilgili başka açıklamalar da yapılmıştır. Önceki Başlık: MÜMTAHİNE SÛRESİ Sonraki Başlık: MÜNAFIKÛN SÛRESİ |
Kütüb-i Sitte eseri AKÇAĞ BASIM YAYIM PAZARLAMA A.Ş. izniyle sitemize eklenmiştir. Kopyalama yapılamaz ve kaynak
gösterilmeden kullanılamaz.
Not:Arapça yazılarda, Lam elifler, lam ve elif
şeklinde ayrı ayrı olarak görünüyor. Ayrıca başka hatalar da
olabilir. Bu açıdan okuyucularımızın bunu dikkate almalarını istirham
ederiz.